Blog Arşivi

12 Haziran 2017 Pazartesi

DEATH NOTE






                 Merhaba. Bu sefer farklı bir yazım türü ile karşınızdayım. İlk defa bir anime çizgi roman okudum ve düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Death Note forumlardan okuduğum kadarı ile Türkiye de yaklaşık 2006 yılından beri bilinen bir anime çizgi serisi. Benim tanışmam ancak son zamanlarda oldu.
   
             Tsugumi Ooba'nın yazdığı Takeshi Obata'nın çizimini yaptığı bu mangada genel itibariyle konu  Ryuk adlı shinigami (Ölüm tanrısı), Light Yagami (Halkın ve medyanın verdiği isimle Kira) ve L takma isimli bir dedektifle arasında geçen savaştır. Serinin ilerleyen bölümlerinde eklenen karakterle dahada ilginç bir hale gelse de bitişi bakımından hayal kırıklığına uğrattı beni Death Note.
Siyah bir deftere çeşitli kurallar çerçevesinde ismi yazılan kişinin öldüğü bir konsept söz konusu. Anime karakterleri bakımıyla oldukça üstünde düşünülmüş ve iyi iş çıkarılmış vaziyette. Özellikle giriş ve gelişme kısmında oldukça etkili bir senaryo söz konusu. Adeta bir satranç oyunu gibi hamlelerin üzerinde oldukça düşünülmüş fakat eksik olan bitişi. Giriş ve gelişmenin verdiği lezzeti ve hazzı sonuç bölümünde ben alamadım. Ziyadesiyle sade ve saçma zorlama bir son olduğu kanısındayım. Detay ve spoiler vermek istemediğim için bu konuyu irdelemeyeceğim. Birazcık karakterlerden söz etmek istiyorum.


"Shinigami elma yer !"
 
      Öncelikle Shinigamiler ile başlamak isterim. Shinigamiler (Ölüm melekleri veya tanrıları) kendi dünyalarından insanların dünyasına defterlerini düşürerek bu defteri bir insanın bulmasını sağlıyorlar mangada. Defter ise başta bahsettiğim gibi çeşitli kurallar çerçevesinde ismi yazılan kişinin ölümünü gerçekleştiriyor. Deftere dokunan kişi veya kişiler defterin sahibi olan shinigamiyi görebiliyorlar. Manga kapsamında karşımıza aktif olarak rol alan iki shinigami, Ryuku ve Rem çıkıyor. (Sona doğru bir bölümde ortaya çıkan shinigami daha var ama oldukça pasif bir konumda olduğu için eklemek istemedim izlemek veya okumak isteyenlere sürpriz olsun). Ben Ryuktan keyif aldım. Kendisi görselde sağda yer alan shinigamimiz. Oldukça komik buldum. Ama Rem kadar bir insana bağlanmıyor.(Soldaki ölüm meleği). Rem ilerleyen bölümlerde dahil olacak olan Misa Amane'nin shinigamisi ama şimdilik Misayı kenara bırakıyorum. Ölüm melekleri sadece kendi defterlerine dokunan insanlara görünüyorlar ki iyi ki böyle kimse Ryukla karşılaşmak istemez buna sevimli bulmama rağmen bende dahilim. Not: Ryuku yaşayanlar dünyasından en çok elma yemeyi seviyor. Çünkü Shinigami diyarındaki elmalar kuru ve susuz.

"Daha iyi bir dünya için yeni tanrınızla tanışın !"

Light Yagami. Japonya polis teşkilatı şefinin çalışkan ve okul birincisi oğlu. Light hem yakışıklı hem karizmatik hemde derslerinde açık ara önde, kurullara uyan  ideal bir genç örneği olarak karşımıza çıkıyor başlarda. Bir gün okulda iken Ryuku'nun dünyaya düşürdüğü defteri buluyor ve macera buradan itibaren başlıyor. Defterin kullanımla alakalı bilgileri içeren sayfalarından ilkini okuduğunda şaşırıyor ve birinin şaka amaçlı bu defteri hazırladığını düşünüyor. "Deftere yüzü bilinen bir kişini adı ve soyadı yazıldığında o kişi ölür" Ha ?
İlk başta oldukça gülünç geliyor fakat Light eve gidip şöyle bir düşündüğünde her ne kadar saçmada gelse içindeki o dürtü onu rahat bırakmıyor. Peki ya doğoruysa ? Eğer doğruysa test etmek oldukça güç olacak. Fakat Light o an buna bir çözüm buluyor hemde arkasında açık duran televizyondan gelen spikerin sesiyle. Bir okula giren silahlı bir adamın öğrencileri rehin aldığını duyuyor. Silahlı saldırganın adı soyadı ve fotoğrafı ekranın köşesinde duruyor. Light saçma bulsada deftere adamın adını yazmayı deniyor ve Boom ne olacağını tahmin edeceksiniz herhalde yaklaşık 40 saniye sonra rehin alınan çocuklar okulun içinden koşarak çıkıyor. Çocukların söylediğine göre adam birden yere düşüp ölüyor. Tabi polislerin incelemesi sonrası adamın kalp krizi geçirdiği söyleniyor. Light şokta tabi söylemeye gerek yok. Ama bu bir tesadüfte olabilir değil mi. Bunu test etmek için televizyondan bir suçlu daha buluyor ve test ediyor. Sonuç gene pozitif ! İkinci bir şoku ise defterin sahibi shinigami ile karşılaşınca yaşıyor. Artık Light işin ciddiyetine varıyor. Elinde oldukça sıra dışı ve büyük bir güç tuttuğunu anlıyor. Peki bununla ne yapacak. Dünya oldukça kirli ve kötülük dört bir yanda kol geziyor. Bu düşünceleri aklından geçiren Yagami defter ile suçlu avına çıkıyor. Bu hiçte zor olmuyor çünkü suçlu dosyalarına polis şefi babasının mevkisi dolayısıyla oldukça rahat erişiyor. Tabi suçluları avlarken aynı zamanda da defterin yapabileceklerini deniyor. Bu böyle devam edipte suçlular bir bir ölmeye başlayınca Japon polisi bu ölümlerin peşinde kimlerin olduğunu araştırması için bir dedektif tutuyor ama sıradan bir dedektif değil o !


Kendisini dünyaya L takma ismiyle tanıdan bir dedektif bu soruşturmaya dahil oluyor. L ölümlerin müsebbibinin Japonya da olduğunu düşünüyor. Ve özellikle Yagamilerin üzerine odaklanıyor. Sezgileri, yetenekleri ve zekası oldukça iyi olan L tüm dedektiflerden oldukça farklı bir imaja, özelliklere ve meziyetlere sahip. Fakat Yagamide oldukça zeki. Bu sebepledir ki zaten oldukça keyifle ilerliyor anime serisi.

 
 Soruşturmanın peşine etkin bir biçimde düşen L
Japon polis şefi bay Yagami ve dört kişi ile birlikte kendine bir ekip kurarak soruşturmaya devam ediyor. Light'a odakladığı şüpheleriyle onu gözlem altına alıyor ve Yagamilerin evine tonla kamera ve dinleme cihazı yerleştiriyor. Aynı zamanda FBI da boş durmuyor ve yaklaşık 12 ajan yollayarak bir kısmını L'nin emriyle Light'ın peşine takıyor. Derken bir anda Misa işe dahil oluyor.



  Halk suçluların öldürülmesiyle suç oranının bir nebzede olsa azalmasından dolayı memnun. Hatta bu memnuniyeti ölümlerin arkasındaki kişiyi tanrı ilan ederek (Kira adını veriyorlar)
gösteriyorlar. Tabi Light bu işten memnun ama şimdilik. Dünyaya sadece bir defter düşecek değildi herhalde. Bir defteri de Misa Amane adlı Japon oyuncu ve model buluyor. Tabi defterin sahibi Rem adlı shinigamiyi de. Misa Kiraya tapıyor çünkü anne ve babasının ölümüne sebep olan suçlunun katlini gerçekleştiriyor Kira. Tabi defteri bulup gücünü deneyimleyen Misa bu defterden oldukça etkileniyor. Ama burada bir ayrıntı Rem Misa'ya Ryuk'un Light'a söylemediği bir bilgiyi söylüyor. GÖZ TAKASI ! Misa ömrünün yarısını shinigami gözüyle takas ederek baktığı herkesin kalan ömrünü ve adını görebiliyor. Light kadar zeki olmasa Misa Kirayı bulabilmek için kendince bir takım işler yapıyor. Tabi Light kadar zeki olmadığı için çeşitli açıklar veriyor ve L'nin "İkinci bir Kira var" şeklinde bir yargıya sahip olmasını sağlıyor. Gelelim sadede. Misa Kirayı yani Light'ın Kira olduğunu öğreniyor ve Kiraya daha çok bağlanıyor. Bu noktadan sonrasında mangaya dair söyleyeceğim bilgiler spoiler olur o sebeple heyecanını kaçırmamak için duruyorum.
Devamında oldukça çetrefilli ve heyecanlı bölümler var. Ama dediğim gibi sonuç kısmı oldukça zorlama ve hatta tabiri caizse "kıytırık" olmuş diyebilirim.

Ben karakterlerden L'yi ( Daha sonra Ryuzaki olarak adlandırılacak) favorim olarak nitelendiriyorum. Oldukça zeki ama zekası da oldukça farklı ve sıra dışı işleyen bir eleman. Obsesifçe olarak veya sorunlu olarak niteleyebileceğimiz hareketleriyle yani bütünüyle keyifli bir karakterdi. Light ise başlarda beni etkilemişti Ryuzaki kadar olamasa da genede etki sağasına alabilmeyi başarmıştı ama gel gelelim son bölümdeki Light resmen bana şok yaşattı ve o tüm havası söndü gözümde. Misa ise oyunculuk, mankenlik ve modellik yapan bir kız. Kiraya ve Light'a hastalık derecesinde bağlı ve tek amacı Light'ı mutlu etmek onun kendisini sevmesini sağlamak. Her dediğini yapıyor ve ölüme bile gözü kapalı gidebilecek bir cesaret barındırıyor ama bu sağlıklı mı dersek tartışmaya açık bir konu.
Ben düşündüğümde böyle bir defterim olsun ister miydim tarzı bir soruyu ister istemez kendime soruyorum ve cevaplarken oldukça girift bir durumla karşılaşıyorum. Bir noktada adaletin tecellisini bir defterle hüküm vererek ölümü bahşetme yetkisine sahip görmüyorum. Daha doğrusu bunun daha ilahi bir mercinin işi olduğunu düşünüyorum. Ama öte yandan suç oranının azalması vb. bu cezbedici noktadan baktığımda ise defterin kimlerin eline geçeceği şahibesi beni sancılı bir paranoyaya sürüklerdi sanırım. Bu sebeple iyi ki bu sadece bir anime :)
Daha bir çok karakter var ama ben en baskın ve konusu üstüne inşa edilmiş olduğunu düşündüğüm popüler karakterlere yer vermek istedim. Anime kültürü edinmeye başladığım bu son dönemde başlangıç için iyi bir örnek olduğunu düşündüm ve bu sebeple paylaştım. Bunu her kim okursa eğer anime denemediyse Death Note ile başlamasını, anime de belirli bir yol kat etmiş ise de yeni anime önerilerini bekliyorum. Bu arada ben seriyi 6.kitaba kadar okudum ama sonrasını Youtube üzerinden Death Note Türkiye adlı kanaldan Türkçe alt yazıyla seyrettim. Kanalda Death Note'un tüm bölümleri (36 bölüm toplamda) var.

 Hepinize keyifli günler dilerim !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder